Sebebi net;
Fenerbahçe transferde yanlış yaptı.
Çok kan kaybetti, iskeleti takviyede geç kaldı...
Bu yıl;
Geçen seneki Sevilla ve İnter maçlarındaki Fenerbahçe ortada yok!
O kadrolardaki elemanlar da yok!
Bunun Aragones'le de ilgisi yok!

Deivid ve Vederson gibi iki oyuncunun sakatlığı ise talihsizlik!
Bu sakatlıkları öngöremezsin ama yanlış transfer yapmak affedilemez!
Yabancı kadrosunu boşaltmak için Kezman'ı göndermek de büyük hataydı!
On metrekarede oynayan Maldonado ve sakat Josico mu olsun, maç boyu gol atamıyor denen ama 90 dakika rakibe basan Kezman mı olsun?
Futbola bakış açısı; isme ve gole dayalı olduğu sürece hataların sonu gelmez.
Kezman her şeye rağmen Maldonado ve Josico'dan kat be kat iyiydi...
Rakibi taciz ediyordu.
Ben bunları hep söyledim...
Yine söylüyorum;

Fenerbahçe; 1 kaleci, 2 Aurelio almalıydı.
Alsaydı Porto'dan galip dönerdi. Fenerbahçe iyi takım, ama hayati noktaları eksik bir atkım! Çok hata yapıyor.
Kazanacağı maçları kaybediyor.

Fenerbahçe, Aurelio'yu hiç uğruna kaybetti. Yerine 2 Aurelio almalıydı alamadı...
Josico-Emre ikilisi, bir Aurelio etmez.
Geç gelen Josico geçen yılın sakatı...
N'oldu?
7 dakika oynadı çıktı!...
Lifi attı!

Emre daha da beter!
Bütün maç oynadı, kırk paralık hayrı olmadı!
Belliydi. Ama Başkan Aziz Yıldırım bunu başka türlü yorumladı.
Galatasaray'ın UEFA yolundaki Emre'siyle şimdiki Emre arasındaki fark; Galatasaraylı ya da Fenerbahçeli oluşundan değil. Bizatihi Emre'nin eski Emre olmayışından!

Maldonado'yu bu işin içine katmıyorum zira geçen yıl Aurelio varken o da vardı ama oynamıyordu. Demek Maldonado; vasat altı bir oyuncu. Al gülüm ver gülüm.
Porto karşısında Maldonado takımın en iyisi olarak gözüktü!
Niye?
Hata yapmadı da ondan!
Aldı-verdi. Akıllı top kullandı, iyi gözüktü ama takımına katkısı 0 (yazıyla sıfır).
Neyleyim ben böyle adamı. Koşmadan, rakibi ezmeden futbol oynanmaz. Oynanırsa böyle olur.

Fenerbahçe dün adeta 9 kişi oynadı!
Roberto Carlos ve Emre yoktu!
Ama ne diyor Fenerbahçeli;
Dünya starları Emre ve Carlos bizde!...

İşte sonuç...
Bunları üzülerek yazıyorum ama ne yazık ki gerçekler bunlar.

Adı gibi olsa eteklerinde oturup ‘kızgın lav' yemeğe razıyım!
Hani bir patlasa belki arkası gelir diye umutlanacağım.
Ama nerdeee...
Volkan, neredeyse benim ‘şah damarımı' patlatacak!
Böyle kaleci görmedim.
Ya uyuyor...
Uyanıksa da, kaleyi bırakıp devriye nöbetine çıkıyor!
Portolu golcü boş kaleye gol atamadı.
Volkan da direğe tosladı!
Ve Fenerbahçe bu Porto'ya yenildi.
Pes!...
Volkan'la bu iş olmaz!
Fenerbahçe Serdar'ı çok arar, demiştim...
Kulbilge'yi...
Kul, bilge ama, anlayan nerede?

Geçen seneki kadroyu –uçmadan- sakatlıklar ve cezalıları da hesaba katarak, az takviye ile Porto karşısına sürelim;
(Serdar) İvankov – Gökhan Gönül, Önder Turacı – Lugano, Uğur Boral – Aurelio, Senna, Selçuk, Ka-Kazım, Alex, Kezman, 
maliyet sadece Senna'ya verilen para olurdu.
Deivid, Vederson, Semih ve Edu'yu da sakatlıklarından dolayı kadroya koymadım. Bir de onlar gelirse bu Fener geçen seneden de iyi olmaz mıydı?
Bu Porto'yu yenemez miydi?

Güiza'nın, bizim Gökhan Ünal'dan farkı yok, dedim.
Porto'ya bir gol attı Avrupa'da da şansını kırdı ama ya kaçırdıkları?
Güiza'ya kötü oyuncu demiyorum. Dün Fenerbahçe'de en çok koşan, en çok sonucu değiştirmek isteyen adamdı. Ama 24 trilyonluk ne katkısı oldu Allah aşkına?
Olmasaydı Fener yine en çok 3-0 yenilirdi ama kasasında 24 trilyonu daha olurdu...
Ya da Fenerbahçe takımına daha yararlı olacak Senna'ya verilirdi o para...
Çünkü Semih varken Güiza lüks...
Ama Aurelio yokken Senna ihtiyaç!

Fenerbahçeli lütfen biraz da böyle düşün.
Bak nasıl düzelecek işin!

Fenerliye bir de gönül ferahlığı, ben Galatasaraylıyım ya ‘sen FB yazma' diyecekler...
Galatasaray'da da Lincoln aynı dert!
Türk çocukları varken ne iş Lincoln'e 30 trilyon saymak!
Hak etse helal olsun!
Hagi'nin, Popescu'nun, Taffarel'in ömrü uzun olsun!
Zavallılar bonservisleri ellerinde geldiler, üç otuz paraya oynadılar!

N'apsın Adam?
Avrupa Şampiyonu İspanyol'un kadrosu Fener'de yok ki...
Ya Aragones zorlanacak,
Ya eldeki elemana göre oyun oynatacak!
Sonuç da Porto'ya 3-1 yenilgi olacak.
Bunun orta yolu yok!
Fenerbahçe'nin kadrosu, Aragones'in kafasındaki futbol konseptine uymaz!
Koşmayan, rakibi paralamayan orta saha ile maç kazanılmaz!
Eleman eksik!

Carlos paydos!
Fenerbahçe geçen yıldan beri hep sol kanattan, 35'lik Roberto Carlos'tan gol yiyor. Yetti artık!
Roberto Carlos'un ha babam yerini kaybetmesi, geri dönememesi, kademeye girememesiyle,
Yasin'in, Lugano'nun dünya sonu hatalarıyla,
Ve de kalesinin boş oluşuyla...
Ne yazık ki Fenerbahçe en azından 1 puan alacağı maçı, işte böyle bedavaya verir.

Galatasaray UEFA yolunda...
Hatta Kadıköy Saraçoğlu yolunda!...
Bugün Bellinzona ile oynuyor ya.

Galatasaray UEFA'da bu yıl final oynayacakmış...
Güldürmeyin beni ama;
İnşallah olur!
Adnan Polat dereyi görmeden paçaları sıvıyor.

Galatasaray'da 12 kişi arızalı Saglam. Bereket rakip de belli ‘zona' olmuş!
Cenevre'yi bırakmış Basel'e gelmiş...
Bellinzona aslında Cenevre'nin İtalyanımsı takımı...
İkinci ligden yeni  zıplamış İsviçre Birinci Ligi'ne...
Pıh!...

Galatasaray'ın olmayanlarından bir takım kuralım;
Orkun – Uğur, Emre Güngör, Mehmet Topal, Hakan Balta – Hasan Şaş, Linderoth, Sabri, Barış, Arda, Ümit Karan.
Vallahi bu kadro Saraçoğlu'nda UEFA finali oynar.
Emre, Mehmet Topal, Hakan Balta, Sabri, Arda, milli takımın adamları...
Linderoth İsveç milli...
Hasan Şaş, Ümit Karan zaten bir çok kez A Milli...
Uğur sakat olmasa o da milli...
Geriye Orkun'la Barış kalıyor!
Yani sakatlar ordusu Galatasaray bugün sahaya çıkacak Galatasaray kadar iyi...

Bu maç Hoca Maykıl'ın en kolay maçı.
Rakip; şekeri ‘sakarin'den komposto!
Şimdi ulema-i feettopçular;
‘Aman ha!... Bellinzona'nın gücünü bilmiyoruz rakibi küçümsemeyin!
Rakibin büyüğü küçüğü olmaz. Dikkat edin‘ diyecekler....

Peki, Galatasaray ne?
‘En büyük' değil mi?
Hiç en büyük, bilinmeze yenilir mi?...
Yenilir.
Örnek; Tromsö^'dür...

Buna rağmen bu maç, Maykıl'ın en kolay maçı...
Çünkü elinde oynatacak ancak 11 oyuncusu var. Onları da yerlerine yanlış koyarsa o zaman Maykıl Florya'ya dönmeden, Stuttgart üzerinden nereye giderse gitsin Almanya'da...
Bence, Strasbourg üzerinden de gidebilir Baden Baden'e...

İşte bu gece Bellinzona'ya fark yapacak olan Galatasaray 11'i
Skibbe Beni bağışlasın ama;
Sanctis – Serkan Kurtuluş, Meira, Servet, Volkan – Aydın, Ayhan, Lincoln, Kewell, Milan Baros, Nonda...

Bu kadronun maliyeti Bellinzona'nın bin katı!
Oyuncu popülaritesi binin karesi!...
Baros ve Lincoln, Kewell ve Nonda ve de as solistlere ilaveten bir de Linderoth!...
Türk çocukları da fişek gibi...

Serkan Kurtuluş'la Meira yan yana.
Biri Portekiz Milli, öteki Bursa Merinos'tan!...
Şaka şaka...

Bu maçta da Serkan'ı koymazsan hangi maçta koyacaksın?

Galatasaray bu akşam Basel'de Bellinzona'yı beşler...
Malum...
Yağmasan da gürle!

Bellinzona'nın tek oyuncusunu tanıyan varsa beri gelsin.
Ben Basel'e geldim bile.
Akşamı bekliyorum.
Turu çantaya koyup döneceğim.

Baksanıza bu kez taktik bile vermiyorum.
Saldım çayıra, çık oyna!...
Diziliş; 4-6-0
Golleri kim atacak aranızda siz karar verin!...

E ayıptır söylemesi kalede de İtalyan volkanı var yani...
De Sanctis, Etna'lıymış...
Ne de olsa yabancı volkan...
Yerlisine benzemez!

Gece de gülmek üzere...